Olympos Dağı’nın zirvesindeki tahtında diğer tanrılarla hararetli bir şekilde tartışan Zeus artık son kararını vermişti. Olympos Dağı başka bir yere taşınacak, gerçek Olympos Türklere terk edilecekti!
Yunan mitolojisinin kadim tanrıları yaklaşan tehlikenin farkındaydılar. Dünyanın bir ucundan esmeye başlayan Türk fırtınası artık kapılarına dayanmıştı. Anadolu kaleleri teker teker düşüyor, Türklere teslim oluyordu.
Bir çığ gibi büyüyerek yaklaşan Türk fırtınası Prusa sınırlarına dayandığında Yunan tanrılarının başka bir seçeneği kalmamış gibi görünüyordu. Ya bu şehir içinde kalıp yok olacaklar ya da daha batıya çekilerek kültürlerini devam ettireceklerdi.
Tarihler 6 Nisan 1326’yı gösterdiğinde Prusa şehri Türkler tarafından teslim alınmıştı. Kadim tanrıların yaşadığı şehirde şimdi Türkler mangal yakıyor, doyasıya eğleniyorlardı.
Prusa ismi artık Bursa adını almıştı fakat meşhur Olympos için hâlâ bir isim bulunamamıştı. Dağın keşfedilen her bir parçasından din adamları çıkıyor, Türklerden aman diliyorlardı. Bu kadar din adamının çıktığı bir dağın ismi ya “Keşiş Dağı” olsaydı? Tam da Türklere yakışır bir mantıkla yüce Olympos artık Keşiş Dağı olarak anılmaya başlamıştı.
Ulu Hakan Orhan Bey Bursa şehrinin üzerine titriyor, bu şehirde yatan tarihin ve mitlerin korunması için büyük bir çaba gösteriyordu. Belki de bu dağ Türklerin içinde kutsal bir yer edinen meşhur Tanrı Dağlarını hatırlatıyordu…
Yıllar yılları, yüzyıllar yüzyılları kovaladı. Türkler bu şehrin gerçek sahibi olduğunu bütün dünyaya kanıtlamıştı. Fakat bu yüce dağ için Keşiş Dağı denilmesi pek de şık durmuyordu artık. Bu kadar yüce, bu kadar ulu bir dağ nasıl olur da Keşiş gibi basit bir isimle anılabilirdi ki?
Osman Şevki Bey’in teklifi ile bu ulu dağın ismi artık “Uludağ” olarak kabul görmüştü. Belki de bu isim ile birlikte Zeus’un ve diğer Yunan tanrılarının hatırası yaşatılabilirdi…
Zeus’un tahtında uzun bir süredir Tanrı Ülgen’in çocukları oturuyor. Ege Denizi’nin ötesinden kadim bir ses hâlâ Olympos diye bağırsa da bu dağ şimdilerde “ULUDAĞ” olarak anılmaya devam ediyor…
