Teknolojinin Demir Kafesi

Teknolojinin Demir Kafesi

0

Demir kafes içerisinde bulunan sosyal medya yahut teknoloji bağımlılığı, insanları gerçek Dünya’yı görmelerine engel olmaktadır. İnsanları bir kobay faresi gibi kullanır ve onların ilgi alanlarına göre verileri altın tepside insanlara sunar. İnsanlar bu veriler ile gerçek Dünya’daki renkleri görmez olurlar ve teknolojinin bu büyük manipülasyon ağına düşerek siyasi yahut haberler ile Dünya görüşleri değişmektedir. Sosyal Medya’nın başarısı tamimiyle insan öngörüleri ile şekillenen bir nevi yapay zekâ algoritmalarıdır. Düşünceleri ve görüşleri değiştirerek onları içe dönük bir hal takınmalarını sağlar. O sebepledir ki İnternette gezindiğimiz ücretsiz yerlerin bile bir reklam iş birliği içerisinde ücrete tabii tutulduğu realitesi de söz konusudur. Hülasa internette hiçbir şey bedava değildir.

Sosyal Medya, insanlara karşı manipülasyon bir psikoloji kullanır ve bu konuda oldukça başarılıdır, bir nevi dijital bir emzik gibi insanları kendine bağımlı bırakan teknoloji aynı zamanda bir siyasi sömürü argümanı olaraktan da kullanılmaktadır. Bu siyasi argümanın en etkin ayağı ise “ikna” tarafıdır. Öyle olacak ki Twitter da yalan haberlerin, doğru haberlere oranla yayılma hızı tam 6 kat fazladır. Teknolojinin doğru bir şekilde kullanabilmesi için insanın önce “olgunlaşması” gerekmektedir. Bu olgunlaşma “düşüncesel” ve “bilimsel” olmalıdır aksi takdirde prangalarından kurtulamamış koyundan başka bir şey değildir. Teknoloji değişen Dünya’da gerekli bir araçtır, medeniyetin vazgeçilmez bir parçasıdır. Örnek olarak gösterilebilecek araçlardan “Telefon” ile bir nevi elektronik ortamda milyonlarca kitabı bir arada tutan e-kütüphane’den başka bir şey değildir. İnsanlar bu gibi araçları “bilim” ve “insani yarar” balımdan kullanmalıdır aksi takdirde bir ottan farkı olmaz! Değişen Dünya’da teknoloji insanlığın her yerindedir. İnsanlığa yararının daha çok olduğu kanısındayım çünkü bu de facto bir süreçtir.

Teknoloji bilinçlendirme/öğretilme hareketleri yapılarak, doğru kullanımı sağlanılabilir. Hayatın vaz geçilmez bir öğünü olan teknolojik araçlar, tıpkı insanın hayatının vaz geçilmez bir parçası olan yiyecekleri daha sağlıklı hale getirmek için yapılan bir spor gibi “eğitimlerini” alarak, yanlış giden süreçleri yoluna koyabilirler. Alman Sosyolog Max Weber’in Modern toplumların yapısını betimlerken kullandığı “demir kafes” terim, teknoloji bağımlılığını açıklamak için kullanılabilecek metaforlardandır. Kütüphanede bir kitap aramak veya ulaşamayacağımız kitaplara elimizin altındaki teknolojik aletten ulaşmak kadar keyif verici bir haz yoktur. Sadece kitap anlamında değil, yapay zekâ destekli “translate” araçları ile doğru bir şekilde ana diliniz dışında çoğu dillerin çevirisini yapmakta ve de yabancı kaynaktaki eserleri, ana dilinin çevirisi ile okunabilmektedir. Teknoloji bir gün sorun olacaksa da bu sadece ve sadece “bilgisiz”, “düşüncesiz” insanların yüzünden olacaktır. Teknoloji yahut Yapay Zeka, insanlığın sonunu getirecek mi bilmiyorum ama “bilimin” ve “insanlığın” gelişmesinde önemli başarılara imza atacaktır ve de atmıştır da… Önemli olan ve de öğrenilmesi gereken şey teknolojideki “idare” kavramının insana ait bir şey olduğudur. Tek tuşla kullandığımız teknolojilerin ömrünü sonlandırabilir onları “kapatabiliriz”, onlara “hükmedebiliriz “ve bu sadece gelişmiş olan insan zihninin ürünü olarak yapılabilir. Şahsi fikrim tıpkı evlilikte de olduğu gibi bir teknolojik alet kullanımında da insanlara belli sorulardan oluşan “sınav” uygulamasının yapılmasıdır. Tabii bu sadece teknolojik alet veya da evlilik için değil ülke kaderini belirleyen “seçimler” için de uygulanması gereken bir realist yaklaşımdır. Hülasa her şeyde olduğu gibi teknoloji de bilinçsiz kullanıcılar yerine bilinçli kullanıcıların eline geçmeli ve de “küresel sermayenin” bir oyuncağı olmamalıdır. Bilimle harmanlanarak gitmeli ve de öyle kullanılmalıdır. 

08.03.2001 tarihinde Edirne’de doğdu, ilk, orta ve lise öğretimini Tekirdağ’da tamamladı. 2024 yılında Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü “Bilim Tarihi’nin Akademik Hüviyeti” isimli mezuniyet tezi ile tamamladı ve Pedagojik Formasyon eğitimi de alarak Tarih Öğretmeni sıfatını aldı. 2021 yılından itibaren çeşitli amatör ve akademik dergilerde, blog sayfaları gibi yayın organlarında tarih-kültür kategorisinde yazarlık ve editörlük yapan Çetinbaş, çeşitli konularda araştırmalarına devam etmektedir.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz mail bültenine katılın ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.